Tarihler eskidikçe, geçmişimi özlüyorum, burnum sızlıyor, içim burkuluyor, gözlerim buğulanıyor çocukluğumun saflığını, dertsizliğini özlüyorum. Benden büyüklere bakarak, “Acaba ben de o kadar büyür müyüm, yaşar mıyım?” dediğim günleri özlüyorum… Kırşehir’de şöyle çok eski değil, 30-40 yıl geriye gidiyor, yaşadıklarımın gözlerimin önüne bir film şeridi gibi geliyor… Saf masum mahalle dostluklarını, aşağı mahalle, yukarı mahalle, çekişmelerini […]
Evliyanın, ozanın, tarihinle Anadolu’nun bağrında açan bir güneşsin sen. Tarihin eski olsa da, kalkınmada çok gerilerde kaldın Kırşehir… Siyasetin, siyasetçin hep muhalif olmuş, bağrına hançer sokmuş, bağrından akan kanı görmemiş, feryadını duymamış, duymak istememiş, sen üzerindeki melaneti atmak istedikçe onlar kendisini kurtarmak adına hep gülen yüzlerinin arkasından, şeytanca tavırlar takınarak, “ben” diyebilmiş, bu tutum sana […]
Bir ömür, küsmeyen, kırılan fakat kırıldığını belli etmeyen, üzülen, ağlayan, duygulanan, fakat asla bu duygularını etrafına yansıtmayan, kibar insan bu niteliklerini dışa vurmadan, yaşayabilen, hatırnaz aranmasa dahi arayıp soran, Kırşehir için sevinen, üzülen bir beşer belki onu yakından tanımayanlara çok itici gelen fakat tanışınca, tanıyınca ne kadar büyük bir kıymet olduğunu rahatlıkla anlanabilecek tam bir […]
Her şey allak bullak olunca, gündüzün ışıkları karanlığa bürününce, kimin ne yaptığı her ne kadar da gözükmedi, bilinmedi deseler de, her kesim tarafından bilindiği gerçeği, gizlenmeye çalışılsa da bu toplum asla kendisine yapılan iyiliği de kötülüğü de unutmaz. Ahde vefa yok, dense de, “kadir, kıymet bilinmiyor” sözü dillerden düşmese de boz, toprağının, evliyasının, ozanının bol […]
Şerefsizliğin, ahlaksızlığın, hırsızlığın, arsızlığı pirim yaptığı günleri yaşıyoruz. Gel kendini bu zalimlikten soyutla, dışla, görmemezlikten, duymamazlıktan gel mümkün mü? Doğru dimdik insan için çok zor, tepeden, tabana kimler yok ki bu oyunun içinde her kesim bir pay, bir çıkar peşinde ceddim ayağa kalksa dese ki neslim ne halt ediyor, inanın isyan eder. Sakarya’da, Dumlupınar’da Çanakkale’de […]
Sevmek onunla hem hal olmak, kalpten, candan menfaatsiz, sevmek… Tertemiz duygularla gül koklamak gibi, havasını koklamak, zemzem içer gibi, suyunu içmek, tarihini anlamak, yaşamak gibi… Kırşehir, tarih ve kültür şehri… Her yaşanması gereken güzelliğin en iyisine layıktır. Bu söylediklerimin tersini düşünen elbette olur olacaktır, önemli olan yapılan, yaşanan güzelliklere zarar vermesinler yeter. Yaşadığım şehrim doğup, […]
Kırşehir’imizde “depreme dayanıksız” diye yıkılan, yok edilen, onlarca yapı ve okullarımız, hepsi elimizden uçup giderken bu memleketin evlatları, yetkilisi amiri, memuru makam korkusundan seslerini çıkaramadılar, çıkaramadılar, bir tarih yok olurken bizler hep seyirci kaldık, ne olurdu bunlar yerinde kalsaydı. Gelecek neslimize bunları bu tarihleri anlatabilseydik. Mesela bir Cumhuriyet, Mithat Saylam, Gazi okulları… Hangisini sayayım? Hepsi […]
“İnsan onurlu, şerefli, haysiyetli olursa, saygınlığı etrafında, sevecenliği artar” derdi büyüklerim. Şimdi bakıyorum Kırşehir’de etrafıma iki elin parmakları kadar olmayan, gururlu, sözünün eri, konuştuğu zaman dinlenir, riyadan yalandan uzak insan bulmakta, gerçekten zorlanıyorum! Kim dost, kim düşman belli değil! Ne oldu bizlere? Yalancıya, “sen yalancısın”, şerefsize “sen şerefsizsin!” demeye çekinir olduk. Haramı helal kazanç gibi […]
Bu şehir evliyanın, gönül dostlarının, ozanların hoş sohbet insanların, yaşadığı buram, buram tarih kokan şehir ve her ne kadar nüfusumuz büyüdü deseler de köyleri boşalmış, beldeleri, kazaları nüfus bakımından küçülmüş, kalkınmasını sağlayamamış, yetiştirdiği beyinleri değerlendiremeyerek onları başka illere göndermek zorunda kalmış bir Kırşehir… Kısaca kır kalarak, boz toprakların tozunda kendini aramaya devam eden, bir çok […]
Yiğit bir delikanlıya soruyorlar, “Yolculuk nereye?” Cevap, “Kızıl elma” diyor. Anana, babana bir mesajın var mı, söyleyeceğin nedir dediklerinde “Beni beklemesinler” diyor yağız delikanlı, tankın üzerinden. Kopuyorum, ağlamak ne kelime, her tarafım titriyor hıçkırıklara boğuluyorum. Yarabbi bu ordu senin, bu evladı cihan senin buraya, senin yolunda huzur taşımaya giden; adaleti, namusunu, bayrağını kayıp etmiş bir […]
Adam gibi adam deriz, kime konuştuğu zaman yalan konuşmayan dobra, dobur olan, güvenilir kişiliği ile ön planda olana, yetim, öksüz ve devletin malını kollayan, koruyan, hakkından fazlasını istemeyen, hastalıkta, sağlıkta, kötü günde, iyi günde sana güç verip seninle olan, ırkına, doğduğun yere inancına saygı duyan insanları ötekileştirmeyen, ayırt etmeyen herkesi sevip sayan, kısacası gördüğün, konuştuğun, […]